BİYOGRAFİ

“Korku bir öğretmendir. Alınacak bir ders her zaman vardır.”

Svensson, Uppsala'da büyüyen meraklı bir çocuktu; denk gelen tüm fen derslerine kaydını yapan ailesi, hayvan biyolojisine olan ilgisini teşvik etti. Tutkusunu sürdürmek için memleketindeki Üniversiteye katılma yolundayken zorunlu hizmetinin ardından odak noktası değişti. Fiziksel zindelik ile taktiksel organizasyona bir tutkusu olduğunu keşfetti ve özellikle savaşın, askerlerin duygusal durumlarını nasıl etkilediği ile ilgilenmeye başladı. Hizmet süresinin ardından nörokimya okudu ve İsveç Silahlı Kuvvetleri’ne katılarak hızla yükselmeye başladı.

Özel Harekât Grubunda bir iletişimci olarak beceri yelpazesini genişletti ve yoldaşlarının performansını artıracak stratejiler geliştirmeyi amaçladı. Askerlerin duygularını değiştiren formüller oluşturma projesi reddedildiğinde ise ısrarı nedeniyle terhis edildi. Ailesinden uzaklaştı, bilimsel ve askerî topluluklarından dışlandı. Deimos ona yanaştığında pek seçeneği kalmamıştı. Svensson, yeni ortağı ve finansman kaynağı ile teknolojisini geliştirmeye devam etti; ta ki tehlikeli bir silah oluşturmak için kullanıldığı ortaya çıkana kadar… Araştırmasını da yanına alan Svensson, Deimos’un tesisinden kaçtı ve Rainbow’u bulmak için yola çıktı.

PSİKOLOJİK RAPOR

Ekibin Uzman Emil “Fenrir” Svensson’ı bizden biri olarak kabul etmedeki isteksizliğini anlıyorum. Bize yaklaştığında ben de aynı şekilde şüpheciydim ama düşmanımız hakkındaki bilgilerinin bize üstünlük sağlayabileceği ihtimalini göz ardı edemezdim. Onunla ne yapacağımıza daha sonra karar verebiliriz diye düşündüm.

Deimos, tehlikeli biri ve aklımdan Svensson’ın casus olabileceği geçti. Ben de Buck’ı görüşmeler sırasında bana katılmaya ikna ettim. Fenrir, görünüşte Rainbow’un işe almak isteyeceği türden bir insan. En verimli çağında, entelektüel ve hırslı bir taktikçi. Kariyer yolu hakkında daha fazla şey öğrendikçe askeriyeden terhisine yol açan özelliklerin, Redhammer’ın bir üyesinden beklediğim özellikler olduğunu fark ettim: Gözü kara dürtü, inanç ve gerektiğinde kendini tehlikeye atmaya hazır olma.

Deimos’la yaptığı işlerden onu tamamen temize çıkaramam ama Svensson'ın hissettiği pişmanlığı anlayabiliyorum. Düşman operasyonları hakkında önceden bilgisi yoktu, bu yüzden teklifi kabul ettiği için onu suçlayamam. Çığır açan araştırmalara devam ederken kolaylıkla dar bir bakış açısına sahip olabilirsiniz; ancak sonunda aklınızın başınıza gelmesi ve etrafınızda ne olduğunu fark etmeniz gerekir. Onun için dönüm noktası, Deimos’un korku toksininin dengesiz bir versiyonunu meslektaşları üzerinde kullandığına tanık olmaktı. Kendisinin de dediği gibi işi insanlara yardım etmekti, onlara zarar vermek değil.

Gördüğüm kadarıyla düşmanımıza dair hepimizden daha çok şey bilen, mükemmel bir uzmana sahibim. Ben buna kazanç derim. Onu tabi tuttuğum tüm testlerden geçti ve Buck, herhangi bir tehlike işareti görmedi. Kaid, Fenrir’e açıkça karşı çıktı ama fikrini değiştirmesi gerekecek. Deimos’un icabına bakmalıyız.

-- Kaptan Jordan “Thermite” Trace, Redhammer Ekip Lideri